Blefaroplasti

BİLGİ FORMU

Fit&Fit ayrıcalıkları ve Türkiye´de sağlık hizmetleri hakkında bilgi almak için formu doldurun, biz sizi arayalım.

Bu sitedeki tüm bilgiler anlaşmalı sağlık kurumlarımız ve doktorları tarafından verilmiştir.

Sağlıklı bir insanda 40-50 yaş civarında üst göz kapağı cildinin destek yapısı zayıflamakta ve gevşemektedir. Üst göz kapağında yığılma çoğunlukla dış kısımda daha belirgin olmaktadır. Bununla birlikte "septum" olarak adlandırılan ve göz kapağını ön ve arka olmak üzere kabaca ikiye ayıran zar yapısının da dayanıklılığını yitirmesi sonucu kapağa projeksiyon sağlayan yağ yastıkçıkları da fıtıklaşabilir. Eğer yapısal olarak kaşta aşağı yerleşimli ise rahatsızlık artmaktadır.

Alt göz kapağında da benzer süreç işlemektedir ancak; birkaç fark vardır. Bunlardan birincisi alt göz kapağı daha statik bir yapıya sahiptir, gözümüzü kapatma işinin büyük kısmından üst göz kapağı sorumludur. İkincisi fıtıklaşan yağ yastıkçıkları halk arasında "göz torbası" olarak tabir edilen daha dikkat çekici bir görünüme sebep olmaktadır. Üçüncüsü ise alt kapak ile ilişkili olan orta yüz yapılarının da aşağı yer değiştirmesi ile olukların oluşmasıdır.

Bu durumu geriye çevirmek için medikal tedavi veya cerrahi birtakım girişimler mevcuttur. Yüz gençleştirme için uygulanan kozmetik ürünler ve minimal cerrahi girişimler (Prp, botoks, lazer vb.) cerrahi müdahale istemeyen hastalara alternatif olarak sunulabilir fakat; tatmin açısından hasta mutlaka bilgilendirilmeli ve bu tedavilerden beklentileri dikkatle dinlenmelidir.

Cerrahi operasyonlar üst ve alt göz kapağı estetiği olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu işlemler ayrı ayrı yapılabileceği gibi, eş zamanlı da gerçekleştirilebilir. Ameliyat öncesinde hastanın neden ameliyat olmak istediği ve motivasyonları mutlaka öğrenilmelidir. Varsa asimetri mutlaka belgelenmelidir. Bunun yanında ek hastalıkları, göz kuruluğu, kullandığı ilaçlar ve destekleyici ürünler (özellikle ginseng içeren ürünler ve bazı bitki çayları kanama riskini arttırmaktadır.), sigara-alkol kullanımı sorgulanmalıdır. Tercihen görme muayenesi için göz doktoruna da hasta yönlendirilebilir. Ameliyat öncesi mutlaka fotoğraf çekilmelidir.

Üst göz kapağında dış kısımdaki yığılma ne kadar fazla ise kesi o kadar kaz ayakları olarak isimlendirilen kırışıklılara doğru taşacaktır. Önemli olan ne kadar doku çıkarıldığı değil, bilakis ne kadar doku bırakıldığıdır. Atılan doku yalnızca cilt içerebileceği gibi, cilt ve kas dokusunu da içerebilir. Yağ fazlalığı var ise septum yapısı delinerek yağ çıkarılır, bu aşamada kanama kontrolüne azami dikkat gösterilmelidir. Çıkarılan cilt dokusu ameliyatın sonuna kadar saklanmalıdır çünkü; planlanandan fazla cilt atıldığı takdirde göz kapama fonksiyonunu bozmamak için bu cilt hayat kurtarıcı olabilir.

Alt göz kapağında ise kesi kirpik hattının altında yapılır, böylece iz saklanmaya çalışılır. Eğer eş zamanlı operasyon yapılıyor ise iki kesi arasında gözün dış kısmında en az 1 cm kalmalıdır. Alt göz kapağı estetiği sırasında aşağı yer değiştiren yumuşak doku yukarı taşınarak oluk görüntüsü düzeltilir. Fazla yağ dokusu benzer şekilde çıkarılabileceği gibi, duruma göre olukları örtmek içinde kullanılabilir. Alt göz kapağında her zaman düşünülenden daha az cilt atmak iyidir.

Her cerrahi işlemde istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Bunlar komplikasyon olarak adlandırılır. Seçeceğiniz plastik cerrahi hekiminin komplikasyon oranları elbette önemli olmakla birlikte, bu komplikasyonları nasıl yönettiği ve ne kadarının altından kalkabildiği daha önemlidir.

Üst göz kapağında en korkulan komplikasyon körlüktür. Neyse ki oldukça nadir karşılaşılmaktadır.(%0,04) Ameliyat sonrasında kanama nedenli meydana gelmektedir. İlk belirtisi artan şiddette kendini gösteren ağrıdır. Bunun dışında gözde yanma, batma, sulanma geçici olarak görülebilir. Göz kuruluğu hastalığınız varsa bu şikayetler daha can sıkıcı olabilir. Yara yeri iyileşmesinde problemler de nadir de olsa görülebilir. Alt göz kapağında ise ektropiyon denilen göz kapağının aşağı ve dışa yer değiştirmesi durumu en büyük sorunlardan biridir. İlk aşamada hafif dereceli olabilir, yukarı ve dışa doğru masaj yapmak iyileşme sürecinde oldukça faydalıdır. 3-6 ay arasında gerileme olmaz ise hem hastayı hem de doktoru zor duruma sokabilir.           

Ameliyat sonrasında şişlik ve morlukların geçmesi ortalama bir hafta, tamamen iyileşme ise ortalama üç-altı ayı bulmaktadır. Soğuk uygulama, dik yatma, sağa veya sola dönmeme şişlik ve morluğu azaltır. İlk günler kitap okuma, televizyon izleme gibi aktiviteler göz şikayetlerini arttırabilir. Dikiş hatlarına ilk üç gün su değmemesi ve iki hafta göz çevresine makyaj yapılmaması önerilir. Dikiş hatlarının güneşten korunması da önemlidir. Bu uygulamalar doktordan doktora farklılık gösterebilir.